Suzuki, gençliğimin markası.
Yirmili yaşlarımda GSX-R serisinin bir çoğunu kullandım, ne keyif alırdım bilemezsiniz.
Enduro ve touring kullanımım içerisinde DL650’nin keyfine de değinmeden
geçemeyeceğim. Aslında baktığımızda hiçbir şey tesadüf değil, iyi ürün her zaman
tercih ediliyor. DL serisine baktığımızda DL1000 uzun yıllar önce çıktığında DL650’nin
gölgesinde kalmış ve pek de tutulmamıştı. Zayıf görüntüsü, kontrolsüz ve
korkutucu gücü; kullanıcıları bu motosikletten uzaklaştırmıştı. Gün geldi,
2014’te Suzuki bu ürünü yeniledi ve 1000 kategorisine rakip olarak DL 1000’i
tekrar sundu.
DL1000’i 3 günde 600 km civarı
test ettim, cumartesi sabahı Suzuki Mototaş Vural’dan test motorunu alıp çıktım.
İstikamet şile virajlarıydı. Depoyu doldurmak için benzin istasyonuna girdim ve
“Doldur” dedim; pompacı doldurdu ve çıkan rakam 77.77 TL idi.
“Bugün şanslı
günümdeyim” dedim ve yola çıktım. İlk sürüşte hayran olduğum, kompresyonu oldu.
Motosiklet gerçekten kompresyonuyla şaşırtıyor, hiç frene ihtiyaç kalmıyor
diyebilirim. Bunun sürüşe kattığı konforu ve stabiliteyi biliyorsunuz. Virajlar
hiç bu kadar keyifli olmamıştı. Vites geçişleri ve aralıkları gayet keyifli,
motorun gücü daha önce 1000 CC ve üzeri motosiklet tecrübesi olan birisi için
tatminkar değil ama ilk kez 1000 CC motosiklet kullanacak bir kullanıcı için
gayet yeterli ve tatminkar bir güç. Motosiklet elastikiyet konusunda gayet
yetenekli ve uysal sürücüsünü hiç korkutmuyor ve üzmüyor; daha önce de
bahsettiğim gibi yeni kullanıcılar için mükemmel bir tercih olabilir.
Süspansiyonları standart bir
süspansiyon olmasına rağmen motosiklet agresif olmadığından, çok uyumlu bir
ilişki içindeler. Süspansiyonlar sürücü ve artçı için çok konforlu bir yolculuk
sağlıyor.
Suzuki bunu nasıl tasarlamış
bilmiyorum ama aynalarının gidondan içeride olması, arka görüşü yüzde elli
kaybetmenize neden oluyor. Sitesini incelediğimde ayna uzatıcı parçanın tasarlanmış
olduğunu sanıyorum; bu küçük parçayı satmaya ihtiyacı var Suzuki’nin :) Bu
parça takılmadan ayna görüşü beklemeyin ve sürüş güvenliğinizi tehlikeye
atmayın derim.
Motosikletin performansı ilk kez
1000 CC kullanıcıları için yeterli olsa da daha önce 1000 CC kullanan bir
sürücü için yeterli değil. Bununla beraber motosikleti incelediğinizde DL650
ile aynı boyutlarda olduğunu

![]() |
| SUZUKI DL 1000 |

görüyoruz ki bu da biz 1000 CC kullanıcılarını
tatmin etmiyor sanıyorum.
Traction control
yani patinaj önleyici sistem çok iyi görevini yapıyor; 35 km’nin altında sürüş
yaparken modlarını değiştirebiliyorsunuz. Değişiklik için durmak zorunda
değilsiniz. Ön panelde akü voltu bile var ama lastik basınç göstergesi konulmamış
olması ilginç bir durum gibi geldi bana, aksesuar olarak bile koymamışlar :)

Gelelim zincire… Böyle bir motor
yapıyorsun, 104 BG güç koyuyorsun. Ama birçok marka şafta geçerken, hala zincir
kullanıyorsun, bunun sebebini anlayamadım. Bu motosikleti kullanan kişinin
güçten daha çok konfor beklentisi olduğunu düşünürsek,zincir ile uğraşmak
gerçekten çok zahmetli geliyor.
Yakıt tüketimine gelince, 77.77
TL’lik yakıt ile 255 KM yol giden bu canavar biraz fazla yakıt tüketiyor sanki…
Son olarak genel bir değerlendirme
yapacak olursak Suzuki’nin bu atılımının, ilk kez 1000 CC kullanacak olanlar ve
ağırlıklı şehir içinde kullanacak kullanıcılar için tasarlandığını düşünüyorum.
Kompresyon başarısı ve motosikletin ince yapısı da bunu destekliyor sanki…
Erkan Demirel





elinize sağlık hocam , kompresyon kesinlikle çok iyi. yoğun bir trafik yok ise hiç fren kullanmadan sadece gaz ile keyifli bir sürüş veriyor. (DL650)
YanıtlaSilV-Storm DL 1000 ( 2014 model) Motosiklet kullanıcısıyım. ilk çıktığında yani mayıs 2014 de aldım. Yakıt konusunda ki yorumunuz şaşkınlık içinde okudum.Bir depo ile 350-375 km şehirler arası yol yapıyorum. Eski bir GS kullanıcısı olarak bakıldığında yorumlarınıza katılıyorum. saygılar
Sil