VEEE PERDEEE: BEKLENEN
TRIUMPH TIGER 1200 EXPLORER 15.000 KM TESTİ
Geçen gün evden çıktım, 1. köprüye girmek üzereyim. Yanımda
beliren motosikletli bir dostumuz “Hocam Triumph’u ne zaman yazacaksın?” dedi . Bir süredir bekleyen ve beklediğini bana
söyleyen pek çok motosiklet sever var, bunun üzerine hemen yazayım dedim :).
Motosikletimi ilk aldığım günden beri beni tatmin eden bir
motosiklete binmekten dolayı çok mutluyum. Hem performans hem de görsellik
açısından tatmin edici bir motosiklet. Ertan abi ( Ertan Binme-Designer) “Dizaynlarda
gereksiz karalamalardan kaçınacaksın” derdi, ben de gereksiz karalamaları
sevmiyorum ama bu motosikletteki çıkıntıları sevdim. Özellikle İngiliz tayına
benzemesi görsel açıdan çok keyifli, tasarım yapılırken birçok detaya dikkat
edilmiş; örneğin arka çantanın dizaynı, gps tutucunun şık tasarımı ve yeri,
deponun üzerinde ve arka çantadaki çakmak soketi, güçlü bir görüntü veren ön
farlar, ön gaga, motorun kenarındaki parlak vidalar vs. Bunların hepsi tek tek
uğraşılmış, iyi bir kalem tarafından karalanmış, ama güzel karalanmış.
Teknik olarak 3 silindirli bir motosiklete ilk kez biniyorum.
2 silindirli BMW GS, Yamaha Tenere gibi motosikletleri; 4 silindirli olarak ise Honda Crosstourer’ı
kullandım. Bu motosiklet gerektiğinde 2 silindir gerektiğinde 4 silindir gibi
davranıyor, yani bol virajlı bir yol ya da şehir içinde 2 silindir gibi
kompresyon yetenekli rahat bir sürüş imkanı sunarken; uzun bir yola çıktığınızda
karşılaştığınız bir otobanda ise size 4 silindir temposu ve keyfi yaşatıyor.
1215 cc olması Türkiye vergi dilimi açısından olumsuz bir
durum, fazla vergi ödüyorsunuz ama bunu alım fiyatında kat kat karşılıyor.
9.300 D/D’da 137 BG veriyor ( tekerde 8500DD’da 117,09 bg) bu beygir gücü iyi
ama 10.000 D/D’da kırmızı çizgilerin (redline) başladığı bir motosiklette, daha
düşük bir devirde vermesini tercih ederdim. 6.400 D/D’da maksimum torku olan
121 NM (tekerde: 6.400 DD’de 106,29 nm) motosikletin bir tork canavarı olduğunu
gösteriyor, yani size şehir içinde vitesinizi 3.viteste unutturur ve 1.viteste
olduğunuzu hissettirir. Frenlerine baktığımızda 305 mm, çift diskli ve 4
pistonlu ön fren, 282 mm, disk, 2 pistonlu fren kaliperleri; iyi ötesi bir fren
sistemi ve frenleme sağlıyor.
Ağırlık olarak biraz ağırca bir motosiklet, “Ben ağır severim :)” diyenleri bilemem ama
ben hafif olması taraftarıyım. 267 kg (sıvılı) ağırlığına bakınca korkmuyor
değilim, sürüş esnasında bunu hiç hissettirmese de özellikle yavaş sürüşte ve
dönüşlerde bu ağırlığın ön takımda çok olması, motosikletin ani ve yavaş
manevralarında çok dikkati olunmasını gerektiriyor. Özellikle BMW GS
kullanıcıları bu motosiklete geçtikten sonra ağırlığı yüzünden mutlu olmadıklarını
belirtiyorlar. Yakıt tüketimine gelince 20 lt’lik bir deposu var ve yaklaşık 90
TL’ye doluyor; bununla ortalama 280-290 km gidiyor. Biraz performanslı sürer
veya yoğun trafikte dur-kalk kullanırsanız, 240-250 km’ye kadar düşüyor.
Bana göre “Olsa iyi olurdu” diye baktığımda; hız sabitleme
(cruise kontrol), 2 seviyeli kayma kontrolü (traction control) ve ABS’yi
başarılı bir şekilde yerleştirmiş ve iyi çalışıyor. Ama gaz kontrolü konmamış,
gaz kolu sürekli sport’ta duruyor. Buna niçin bir düşük, orta, yüksek veya urban,
touring, road gibi ayarlanabilir bir ünite konmamış anlayamadım. Bu hususu Korlas
Triumph’un açılışında İngiltere satış müdürünü yakalayıp kendisine sordum, “Kullanım
kılavuzunun başında da yazdığı gibi bu, tecrübeli sürücüler için tasarlanmış
bir motordur. Onun için koymadık” diyerek cevapladı. Bu beni tatmin etmese de
İngiliz mutlaka bir şey düşünmüştür dedim :). Gazı kapatmaya başladığınızda
egzozdan gelen patlama seslerinin pek hoşuma gittiğini söyleyemem. Motor
sıcaklığının sürücüyü alt taraftan fazla ısıtması; kışın işe yarasa da yazın
trafikte biraz kalınca rahatsız edebiliyor.
Bu sınıfta iki kişi seyahat etmeye daha elverişli bir
motosiklet olduğunu düşünmüyorum, arka selesinin rahatlığına inanamayacaksınız.
Süspansiyonlarının verimliliği de buna katılınca çok konforlu bir sürüş keyfi
ortaya çıkıyor. Yol bilgisayarı kullanımı ve içeriği çok iyi, tüm verileri
kolaylıkla görebiliyorsunuz ve trip1 ve
trip2 ile iki ayrı ölçümleme
yapabiliyorsunuz. Opsiyonel olsa da koltuk ısıtma ve lastik basınç ölçeri
ekrandan izleyebiliyorsunuz. XC’de sunulan ön cam çok ergonomik, rüzgar ve
sinek gibi bir şeyle karşılaştırmıyor ve çok efektif tasarlanmış. Geniş ve
büyük ön farlar, fark edilmek konusunda çok başarılı; ışıtmasını çok
beğeneceğinizden eminim. 15.000 km’de bana çıkarttığı masrafa bakınca, garanti
kapsamında yapılan güncellemeler ve bakım masrafları dışında söylenecek bir şey
bulamıyorum. Bakım olarak 5.000 km’de yağ değişimi, 10.000 km’de periyodik bakım
öneriliyor. Burada yağ değişimi (4 lt yağ ve yağ filtresi) ve buna ek olarak gelen
bakım malzemeleri karşınıza çıkıyor; fiyat olarak 160-170 TL yağ değişimi ve
350-375 TL bakım masrafı söz konusu. Servisteki arkadaşlar işlerinde uzman
kişiler ve tabi servise destek veren Koray ALP’ı unutmamak lazım, tüm
sorularınız yanıtlanıyor ve çözüme ulaşıyor.