5 Eylül 2014 Cuma

VEEE PERDEEE: BEKLENEN TRIUMPH TIGER 1200 EXPLORER 15.000 KM TESTİ


VEEE PERDEEE: BEKLENEN  TRIUMPH TIGER 1200 EXPLORER 15.000 KM TESTİ


Geçen gün evden çıktım, 1. köprüye girmek üzereyim. Yanımda beliren motosikletli bir dostumuz “Hocam Triumph’u ne zaman yazacaksın?” dedi .  Bir süredir bekleyen ve beklediğini bana söyleyen pek çok motosiklet sever var, bunun üzerine hemen yazayım dedim :).
Motosikletimi ilk aldığım günden beri beni tatmin eden bir motosiklete binmekten dolayı çok mutluyum. Hem performans hem de görsellik açısından tatmin edici bir motosiklet. Ertan abi ( Ertan Binme-Designer) “Dizaynlarda gereksiz karalamalardan kaçınacaksın” derdi, ben de gereksiz karalamaları sevmiyorum ama bu motosikletteki çıkıntıları sevdim. Özellikle İngiliz tayına benzemesi görsel açıdan çok keyifli, tasarım yapılırken birçok detaya dikkat edilmiş; örneğin arka çantanın dizaynı, gps tutucunun şık tasarımı ve yeri, deponun üzerinde ve arka çantadaki çakmak soketi, güçlü bir görüntü veren ön farlar, ön gaga, motorun kenarındaki parlak vidalar vs. Bunların hepsi tek tek uğraşılmış, iyi bir kalem tarafından karalanmış, ama güzel karalanmış.
Teknik olarak 3 silindirli bir motosiklete ilk kez biniyorum. 2 silindirli BMW GS, Yamaha Tenere gibi motosikletleri;  4 silindirli olarak ise Honda Crosstourer’ı kullandım. Bu motosiklet gerektiğinde 2 silindir gerektiğinde 4 silindir gibi davranıyor, yani bol virajlı bir yol ya da şehir içinde 2 silindir gibi kompresyon yetenekli rahat bir sürüş imkanı sunarken; uzun bir yola çıktığınızda karşılaştığınız bir otobanda ise size 4 silindir temposu ve keyfi yaşatıyor.
1215 cc olması Türkiye vergi dilimi açısından olumsuz bir durum, fazla vergi ödüyorsunuz ama bunu alım fiyatında kat kat karşılıyor. 9.300 D/D’da 137 BG veriyor ( tekerde 8500DD’da 117,09 bg) bu beygir gücü iyi ama 10.000 D/D’da kırmızı çizgilerin (redline) başladığı bir motosiklette, daha düşük bir devirde vermesini tercih ederdim. 6.400 D/D’da maksimum torku olan 121 NM (tekerde: 6.400 DD’de 106,29 nm) motosikletin bir tork canavarı olduğunu gösteriyor, yani size şehir içinde vitesinizi 3.viteste unutturur ve 1.viteste olduğunuzu hissettirir. Frenlerine baktığımızda 305 mm, çift diskli ve 4 pistonlu ön fren, 282 mm, disk, 2 pistonlu fren kaliperleri; iyi ötesi bir fren sistemi ve frenleme sağlıyor.
Ağırlık olarak biraz ağırca bir motosiklet,  “Ben ağır severim :)” diyenleri bilemem ama ben hafif olması taraftarıyım. 267 kg (sıvılı) ağırlığına bakınca korkmuyor değilim, sürüş esnasında bunu hiç hissettirmese de özellikle yavaş sürüşte ve dönüşlerde bu ağırlığın ön takımda çok olması, motosikletin ani ve yavaş manevralarında çok dikkati olunmasını gerektiriyor. Özellikle BMW GS kullanıcıları bu motosiklete geçtikten sonra ağırlığı yüzünden mutlu olmadıklarını belirtiyorlar. Yakıt tüketimine gelince 20 lt’lik bir deposu var ve yaklaşık 90 TL’ye doluyor; bununla ortalama 280-290 km gidiyor. Biraz performanslı sürer veya yoğun trafikte dur-kalk kullanırsanız, 240-250 km’ye kadar düşüyor.
Bana göre “Olsa iyi olurdu” diye baktığımda; hız sabitleme (cruise kontrol), 2 seviyeli kayma kontrolü (traction control) ve ABS’yi başarılı bir şekilde yerleştirmiş ve iyi çalışıyor. Ama gaz kontrolü konmamış, gaz kolu sürekli sport’ta duruyor. Buna niçin bir düşük, orta, yüksek veya urban, touring, road gibi ayarlanabilir bir ünite konmamış anlayamadım. Bu hususu Korlas Triumph’un açılışında İngiltere satış müdürünü yakalayıp kendisine sordum, “Kullanım kılavuzunun başında da yazdığı gibi bu, tecrübeli sürücüler için tasarlanmış bir motordur. Onun için koymadık” diyerek cevapladı. Bu beni tatmin etmese de İngiliz mutlaka bir şey düşünmüştür dedim :). Gazı kapatmaya başladığınızda egzozdan gelen patlama seslerinin pek hoşuma gittiğini söyleyemem. Motor sıcaklığının sürücüyü alt taraftan fazla ısıtması; kışın işe yarasa da yazın trafikte biraz kalınca rahatsız edebiliyor.
Bu sınıfta iki kişi seyahat etmeye daha elverişli bir motosiklet olduğunu düşünmüyorum, arka selesinin rahatlığına inanamayacaksınız. Süspansiyonlarının verimliliği de buna katılınca çok konforlu bir sürüş keyfi ortaya çıkıyor. Yol bilgisayarı kullanımı ve içeriği çok iyi, tüm verileri kolaylıkla görebiliyorsunuz ve trip1 ve 
trip2 ile iki ayrı ölçümleme yapabiliyorsunuz. Opsiyonel olsa da koltuk ısıtma ve lastik basınç ölçeri ekrandan izleyebiliyorsunuz. XC’de sunulan ön cam çok ergonomik, rüzgar ve sinek gibi bir şeyle karşılaştırmıyor ve çok efektif tasarlanmış. Geniş ve büyük ön farlar, fark edilmek konusunda çok başarılı; ışıtmasını çok beğeneceğinizden eminim. 15.000 km’de bana çıkarttığı masrafa bakınca, garanti kapsamında yapılan güncellemeler ve bakım masrafları dışında söylenecek bir şey bulamıyorum. Bakım olarak 5.000 km’de yağ değişimi, 10.000 km’de periyodik bakım öneriliyor. Burada yağ değişimi (4 lt yağ ve yağ filtresi) ve buna ek olarak gelen bakım malzemeleri karşınıza çıkıyor; fiyat olarak 160-170 TL yağ değişimi ve 350-375 TL bakım masrafı söz konusu. Servisteki arkadaşlar işlerinde uzman kişiler ve tabi servise destek veren Koray ALP’ı unutmamak lazım, tüm sorularınız yanıtlanıyor ve çözüme ulaşıyor.



Veee Perde..! 45.000 TL ile 50.000 TL arasında (aksesuarlarına göre değişiyor) aldığınız bu motosikletin, rakiplerine baktığımızda oldukça avantajlı bir fiyatı var. Keyifli ve tatminkar bir motosiklet sahibi oluyorsunuz, yani fiyat-fayda ilişkisi en iyi olan motosiklet diyebilirim. Kesinlikle Triumph Tiger denemeden motosiklet almayın :).