Çeşitli testlerin geri bildirimlerini okuyorum ama bizim geçtiğimiz yollardaki tepkilerini merak ediyordum ve kendim test etmeye karar verdim. J
Bebek’ten çıktım, önce şehir içinde biraz dolaştım çünkü ne kadar uzun yol yaparsak yapalım, ağırlıklı olarak motosikleti şehir içinde kullanan bir kesimde var. Devamında 2. Köprüyü takiben Şile-Teke-Ağva-Kandıra yoluna doğru gidip döndüğüm bir rotada kullandım.
Testte yaşadıklarım şöyle. GS - GS' dir dedirtiyor insana. Yeni sistem gaz sistemi, karakteri çok değiştirmiş, tepkileri hemen hissettiren yeni gaz sistemi yüksek süratlerde de ivmeyi hızlı hissettiriyor. Yani hızlı cevap veriyor. Çok önemli bir yenilik diye düşünüyorum.
Gazı kapattığınızda yaşadığınız motor freni eski GS e nazaran çok güçlü, bu sürüş konforunu ve viraj girişlerindeki ön tekere aktarılan ağırlık dengesini inanılmaz arttırıyor, daha önce de virajlarda keyifli olan GS, gücüne güç katmış gibi.
GS’in üzerinde bulunan
telelever ve paralaver zaten tartışılmaz bir sistem. Motosikletin dengesini,
frenleme ve viraj kabiliyetini üst seviyelere çıkartıyor.
Daha önce 1100, 1150, 1200
GS kullandım. 2004 yılında R1200GS’i ilk çıktığında, Kütahya’da her sene
yapılan bir motosiklet buluşmasında kullanmış ve beğenmemiştim. 1150 ye göre
çok hafif ve kuvvetli gelmiş ve çizgisini bozduğunu düşünmüştüm, ama GS yıllar
geçtikçe bu fikrim değişti, belki de alıştım ama çok keyifli gelmeye
başlamıştı. Yeni R1200GS bende gaz kolu ve kompresyonu dışında bir farklılık
fikri oluşturmadı, yani müthiş bir değişim hissettirmedi teknik olarak birçok
değişiklik olsa da sürüş hissi pek değişmemiş.
Motor : Boxer motor bir çok
kişinin hoşuna gitmese de, ne kadar 2. Dünya savaşından beri aynı motoru
kullanıyorlar deseler de bence son yapılan revizyondan sonra karakteri çok
değişmiş, çok çok yumuşak bir kullanım sağlıyor artık. Yakıt tüketiminin de
maxiendurolar içinde en cimrilerden olduğunu düşünüyorum. İkisini karşılaştırdığımda,
yeni GS’in motor sesinin son versiyonun (110 PS) motor sesinden daha iyi
olmadığını söyleyebilirim. Son versiyonun sesi o kadar başarılıydı ki,
performans egzost’u takmak isteyen arkadaşlarım bile gerek duymadılar, ancak
bunun sesi hiç R1200 GS’i yansıtmıyor, o güçlü hissi uyandırmıyor bence.
Şanzuman ve debriyaj:
Şanzuman ve debriyaj çok daha yumuşamış. Eski kullanıcılar bilirler, vites
değiştirirken gelen sesler insanı çileden çıkarırdı, çatır çutur bir ses
gelirdi ki kasktan bile duyardınız ama yeni versiyonda bu çok azalmış ve daha
kabul edilebilir seviyelere gelmiş. En önemli özelliği çok düşük devirlerde
size inanılmaz bir gaz gücü sağlaması yani yüksek viteste bile olsanız 1700
dd’de gaza yüklendiğinizde çok iyi tepki veriyor olması diyebilirim.
Son olarak uzun süredir bir
GS kullanıcısı olarak yaşadığım problemleri ve KM’lerini de aktarmak isterim.
50.000 km kadar yağ yakmanın dışında pek rahatsızlık çıkarmıyor ama sonrasında
bazı parçalar “değişmek istiyorum” diye bağırıyor. Örneğin 60-70 bin km’de arka
tekerlek göbek bilyesi değişmek istiyor ve ortalama 1000 TL’ye mal oluyor. Yan
sanayi olarak değiştirirseniz, kullanırken sıkıntı çıkarmıyor ama ömrü
kısalıyor. Uzun süre yine ortalama 40.000 civarı daha kullanacaksanız, orjinali
ile değiştirmekte fayda var. Şaft mili 80-90 bin aralığında problem çıkarıyor.
Debriyaj en kötü kullanımda 50.000 km gidiyor iyi bir kullanıcı 80-90 bine
kadar kullanıyor.
ABS ile ilgili sorun çıkabiliyor çıkarsa vay halinize çünkü
1250 Euro dan başlıyor. Ön fren diskleri ortalama 40.000 km de titremeye
başlıyor değişimi gerekiyor.
Sonuç olarak tabii ki güzel
bir motosiklet ama gelelim parasına. Yurtdışında rakiplerinden 1000-2000 Euro
farklı iken, Türkiye’de %40 civarı daha pahalı. Para fayda analizine
baktığımızda ben artık GS tercih etmiyorum, bana yetecek donanım ve sürüş
keyfini veren fiyat/fayda ilişkisi normal olan motosikletleri tercih
ediyorum.