Tabi başlığa test diye yazdım ama eğitimlerime gelen kişiler
bilirler, lastiğin bizler tarafından tam anlamı ile test edilemeyeceğini hep
söylerim. Tabi bunu neye dayanarak söylüyorum? Lastiği dinlemek öyle kolay bir
şey değildir. 1996 yılında başladığım yarış hayatım, 2009-2010 sezonundaki
yarışa kadar sürdü; bu geçen on üç yıllık sürede bir çok pist yarışına katıldım
ve bu bilgilerime dayanarak bizlerin sokak şartlarında bir lastiğe kötü dememiz
hiç kolay bir şey değil :) Tabi biz de bazı yapılan araştırmalar ve sürüş
yaptığımız yol şartlarına göre bir şeyler söylüyoruz. Bunların içerisinde en
çok lastikçilerin verdiği bilgilere gülüyorum. Tabi adam satıcı, elindeki
lastiği satacak. Peki oraya gidip körü körüne inanan sürücüye ne demeli? Arkadaş
bir araştır, bir sor değil mi? Körü körüne gidip lastik alınır mı? Bu arada en
zorlandığım yazılardan biri, lastik testini yazmak oldu. Yurtiçi ve yurtdışı
kaynaklarda da lastik ile ilgili çok az bilgi var. Ben de fabrikalara yazdım ve
bilgi istedim. Yurtiçindeki lastik fabrikaları her zamanki gibi bilgi, pardon
devlet sırlarını vermekten kaçındı. Yurtdışındaki fabrikalardan bazıl
arı
ilgilendi ve bana bazı bilgiler gönderdi. Baktığım zaman tarafsız bilgiler
olduğunu gördüm. Yurtdışında yaşamış biri olarak bilgi paylaşımı konusunda
tutumlarını beğeniyorum bu insanların. Tabi burada Michelin Türkiye
distribütörü olan Motolas Genel Müdürü Gökçen Bey’e desteğinden dolayı teşekkür
ederim. Neyse konumuza dönecek olursak; bir lastiğin nesini test edebiliriz ve
lastik satın alırken nelere dikkat etmeliyiz? Ayrıca lastikler takılırken
nelerin yapılmasını istemeliyim? Kendi kullanım şartlarımı nasıl anlayabilirim?
Bunlarla başlayıp şimdiye kadar kullandığım lastiklerin içerisinde en güvenli
hissettiğim lastik olan Michelin Pilot Road 4 Trail lastiği hakkındaki görüş ve
araştırmamı anlatacağım.
Öncelikle bir lastiği test ederken şartları doğru hale
getirdiğinizden emin olmalısınız, örneğin hava basıncınız. Eğer yanlış bir hava
basıncı ile lastik kullanıyorsanız, zaten dünyanın en iyi lastiği bile size tutuş
ve frenaj konusunda doğru bilgiler vermez. Önce lastiğinizi doğru hava
basıncına getirmelisiniz. “Peki nereden bakmalıyım bu doğru hava basıncına?”
derseniz, bakacağınız tek yer motosikletinizin kullanım kılavuzudur. Bu kılavuz
tüm testler sonucunda yazılmış en doğru kılavuzunuzdur. İlgili mühendisler
sizin motosikletinizin dinamiklerine göre hazırladıkları için doğru bilgiyi
alacağınız tek yerdir. Yine bir hikaye geldi aklıma, paylaşmadan geçemeyeceğim.
Ben aslında kötü örneklerde isim kullanmam ama bu örnekte müsaadenizle
kullanacağım, inşallah petrol şirketlerinden okuyan birileri olur da bir önlem
alır :) Evim Levent’te olduğundan, bana en yakın benzin istasyonu Zincirlikuyu köprüsünün
altındaki Shell istasyonu. Yine her zamanki gibi geçen gün eğitime gitmek için
evden çıktım ve park alanında motosikletimi kontrol ettim. Lastik hava
basıncında 1.5 psi fark gördüm ve hem benzin almak hem de lastik hava basıncımı
tamamlamak için benzin istasyonuna gittim. Benzin aldım, sonrasında lastik hava
basıncımı kontrol etmek için hava cihazının yanına geçtim. Benim motosikletimin
arka lastik havası 42 psi olduğundan, cihazı o şekilde ayarladım ve basmaya
başladım. Bu arada yanıma bir SUV araç yanaştı ve içinden orta yaşlarda bir bey
ile bir bayan indi. O sırada istasyonun pompa görevlisi geldi ve benim bastığım
hava miktarına bakarak “Abi bu çok fazla ne yapıyorsun sen?” dedi. Ben de dönüp
“Kaç basmalıyım?” dedim ve bana dönerek “Ben şimdiye kadar 32’nin üstünde
basmadım” dedi. Ben de “Peki bu konuda teknik bilgin var mı?” diye sordum, “Ne
diyosun abi? Ben 9 yıldır burada çalışıyorum” dedi :) Gülüyoruz ama Türkiye’de
gerçekleşen kazaların bir kısmının aslında alınan yanlış pasif önlemlerden,
yani halk dilinde cahillikten kaynaklandığının bir örneğini görmek gerçekten
çok üzücü. Kim bilir benden sonra 3 TL bahşiş için yardımcı olduğu o çiftin
lastik basınçlarına kaç psi basmıştı? Buradan tüm petrol şirketlerine seslenmek
istiyorum, insanların hayatı ile oynamak istemiyorsanız bu hava cihazlarınızın
kalibrasyonları ve personelinizin bilgilerini düzeltin. Size yarım günlük bir
seminere mal olur ki bu sizin işinizin yanında hiçbir şey değil. Evet lastik
hava basıncınızı Manuel’inizden kontrol edin, bırakın eliniz biraz kirlensin,
ama mutlaka kendiniz yapın.
Lastik hava basıncını kontrol ettikten sonra ağırlıklı
olarak kontrol etmemiz gereken diğer hususlar şunlar: Asfalt sürücüsü müyüm,
yoksa asfalt + stabilize yol ağırlıklı mı sürüyorum? Yağmurda ve kış aylarında
kullanıyor muyum? Otoban kullanımım ne kadar, virajlı yol kullanımım ne kadar?
Bunlar sizin lastik seçiminizde önemli rol oynuyor, kısaca bir göz gezdirelim.
Lastik hamurları yani yumuşaklığı, kullanım şartlarına göre
değişir. %80-%20 lastik, %50-%50 lastik, %100 yol lastiği vb. gibi ifadeleri
duymuşsunuzdur. Bunlar lastiğin kullanım koşullarını belirler. Bir enduro
kullanıyorsunuz diye illaki arazi performansı olan bir lastik almak zorunda
değilsiniz. Örneğin ben enduro tarzı bir motosiklet kullanıyorum ve
motosikletimle hiç araziye çıkmıyorum; dolayısı ile %100 yol lastiği
kullanıyorum. Siz de kullanım koşullarınızı iyi belirlemeli, ona göre lastik seçimi
yapmalısınız. Yoğun olarak otobanda ve 100’lü kilometrelerin üstünde seyahat
eden biri iseniz, örneğin Sahrayıcedit’te oturup Sabiha Gökçen’e işe
gidiyorsanız ve işe gidip gelirken sürekli motosiklet kullanıyorsanız, bu şartı
gerçekleştiriyorsunuz demektir. Sizin orta bölümü sert bir lastik (iki hamurlu)
seçmeniz gerekir. Düz bir yolda belli kilometrelerin üstünde yapılan sürüşlerde,
bir de çantalı ya da artçılı bir sürüş yapıyorsanız; lastiğinizin orta kısmı
çabuk düzleşecektir. Şartlarınıza göre lastik seçmeniz sürüş güvenliğiniz
açısından önemlidir. Lastik satın alırken dikkat etmemiz gerekenler için lastik
konulu diğer yazımda detayları bulabilirsiniz.
Lastiğinizi seçtiniz ve artık taktırıyorsunuz. Lastikçinizden
şunları bekleyin ve isteyin. Lastik balansını herkes yapıyor zaten, ama balans
yaparken üstüne gram olarak bir takım ağırlıklar takılır. Bu ağırlıkların hepsi
her seferinde sökülmeli ve yeni lastiğe göre sıfırdan ölçümlenerek tekrar takılmalıdır.
Bazı lastiklerin her tarafında onlarca gram ağırlık görürsünüz. Bu ya
jantınızın bozukluğundan ya da eski gramlar sökülmeden yapılan balans sonucu
olabilir. Bunun yanı sıra telli jant kullanıcıları için her 20.000 km’de tel
ayarlarının yapılması
önerilir. Bu konuda farklı görüşler var, ama genel olarak
söylenen husus, çok çukurlu ya da büyük taşlı bir bölgede dolaşıyorsanız,
mutlaka kontrol ettirmeniz gerektiğidir. Bu konu Türkiye’de biraz sorunlu, daha
önceki yazımda da yazmıştım. Ben bunu doğru yapan bir yer biliyorum,
araştırdığım kadarıyla da bana tüm oklar aynı kişiyi gösterdi: Hasanpaşa
ZENN Motor. Burada tel ayarı için bir cihaz var ve tabi ki ustalık isteyen bir şey
olduğunu söyleyebilirim. Lastiğimizi taktırırken bir de siboplarımızı
kontrol
ettirmeliyiz,
değişmesi gerekiyorsa değiştirmeliyiz.
Gelelim Pilot Road 4 Trail’e. 10.000 km yaptım, teknolojinin
değiştiğini bana hissettiren ve son zamanlarda kullandığım hem ıslak
performansı hem de kuru performansı çok üstün olan bir lastik. Bunu
araştırdığım birkaç test ile açıklayayım: Bir lastikten beklenen en önemli şey
tabi ki yol tutuşu ve frenajıdır ve bunu her hava koşulunda kayba uğramadan
yapması önemlidir. Örneğin yağışlı bir havada ya da kuru bir havada, ıslak
bir
zemine denk geldiğimizde yapılan frenleme ya da virajda sulandırılmış bir alana
denk geldiğimizde, geçecek kuru bir bölge yoksa ıslak bir yerden geçmek
durumunda olduğumuzda, lastiklerimizin tutuşu çok çok önem kazanır. Lastiklerin
ıslak performansı, yerdeki sıvıyı nasıl tahliye ettiğine ve hamur özelliğine
bağlıdır. Birçok kişinin desen olarak baktığı lastik üzerindeki çizgiler, bir
teknoloji ürünüdür ve sıvı
tahliyesinde çok önemli bir unsurdur. Bunlar Road
4’te de teknolojik olarak bugünkü en üst seviyesinde olup, özellikle ıslak
zemin performansında rakiplerine göre açık ara farklı. Michelin Road 4 teknolojisinde
3 yeni çeşit ile piyasaya girdi, bunlar standart, trail, gt. Motosiklet tarzlarına göre ürettiği bu
ürünler birbiri ile aynı performansı veriyor, bu yeni dizaynı ile bu tip bir
lastiğin daha uzun ömürlü olmasını sağlamış durumda. Buna
XST+ teknolojisi diyor.
Bu teknoloji yol tutuşunu arttırıyor, özellikle ıslak zeminde yan taraflara
eklediği çıkıntı delikler sayesinde ıslak zemin performansını kuru zemin
performansına yakınlaştırıyor. Bu sayede motosikletin, rakiplerine göre
inanılmaz büyük bir fark olan %17 oranında daha iyi durmasını sağlıyor. Lastiğin
özellikle ıslak zemin performansı için tasarlandığını belirtiyor, lastiğin ömrü
bir önceki versiyona göre daha uzun. Asıl amacı sürüş güvenliği ve sürüş keyfi olan
bu
lastikte XST+ teknolojisi ile çift hamur
kullanılmış; orta hamur yükü
taşımak için daha sert, yanlar tutuşu arttırmak için daha yumuşak tasarlanmış.
Bu lastik %100 yol lastiğidir. Lastik 600 cc ve üzeri motosikletler için
üretilmiş. Günümüzde daha düşük cc motosiklet kullanımı artarken, özellikle iş
amaçlı motosiklet kullanıcılarının özellikle düşük cc tercih ettiğini
düşünürsek; ıslak zemin kullanımı çok olan sürücüler daha fazla. Düşük cc’ler
için de üretilmesinin iyi olacağı kanaatindeyim. Özellikle sadece asfalt
sürücüsü iseniz %100 yol lastiği kullanınız ve bu lastiği mutlaka deneyiniz.