“Japon yapmış” :) derler ya… Gerçekten
doğruymuş, bu sefer yapmış. Manuel vites ile yaşayamayacağınız bir haz
yaşatıyor bu. Yarıştığım yıllarda İstanbul Park’ta uluslararası bir
organizasyonda özel bir pist için hazırlanmış Audi R8 ile pistte yaklaşık 20
tur atmıştım, aldığım keyif inanılmazdı. Crosstourer DCT de bana o günü
hatırlattı. Gazı açtığınızda gaz kapatmadan vites arttırabilmek ve hiç kayba
uğramayan bir süreç yaşamak, mükemmel bir his.
Test sürüşü için 3,5 gün
kullanmak üzere Honda Mototal’den aldığım motosiklet için Cem Tekiner’e
teşekkür ederim.
Mekaniğin yasaları değişmiş gibi.
İlk anda alışmak için çaba sarf etmedim değil. Elim sürekli debriyaj ararken,
ayağım da vites pedalını arar halde buluyorum kendimi :) Oraların boş olmasını
zihnime anlatmakta zorlandım ama alıştıktan sonra nasıl bir rahatlık olduğunu
anlatamam.
Bu arada “Otomatik vites 1200 cc
motor mu olur?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet ben de “Olmaz” diye düşünüyordum.
Bu düşüncenizi ancak bir test sürüşü yıkar, çünkü bu bir otomatik vites değil,
scooter’lardan alışık olduğumuz gibi bir şey bulmayacaksınız karşınızda. Şöyle
tanımlarsak daha açıklayıcı olacak sanıyorum: 1200X Crosstourer’ın düz vites
şanzımanının üzerine küçük bir robot koymuşlar. Siz yukarıdan vites değiştir
emri verdiğinizde ya da ‘D-Drive’ [aslında burada ‘R-Ride’ kullanmaları
gerekirdi ama geri vites algısı ile karışır diye kullanmamışlar sanırım :)] veya
‘S-Sport’ modunda vites değiştirdiğinizde, aşağıdaki küçük japon robotu vitesi
değiştiriyor, yani aslında manuel bir şanzıman kullanıyorsunuz. Çift
kavramalı
debriyaj ise geçiş kayıplarını çok aza indirdiği için geçişleri hissettirmiyor
ve kayba uğratmıyor.
Uzun yol ya da performans
sürüşlerinde manuel vitesli Crosstourer’a göre çok avantajlı olan DCT, bu
avantajını şehir içinde yoğun trafik ve yavaş dönüşlü noktalarda koruyamıyor. Yarım
debriyajın gerekli olduğu alanlarda gerçekten zorlanıyor. Az da olsa dengeli
açık bir gaz ve arka fren ile dengeleyebilseniz de yarım debriyajı aradığınız
yerler olmuyor değil. Gaz kolunda mod’lar olmadığı için, yani hassaslık
ayarları sürekli spor mod’da olduğundan dolayı; gazın hassaslığı debriyaj da
olmayınca çok daha önem kazanıyor. Gazınızı hafiften kaçırdığınızda ön
tekerinizi önünüzdeki aracın kaputunda bulabilirsiniz :) Bu durum sizi çok
fazla arka fren kullanımına ittiğinden dolayı [tabi eğitimli bir sürücü
iseniz ve yavaş sürüş manevralarının sistemini biliyorsanız bu geçerli;
bilmiyorsanız vay halinize :)] arka fren balatanız, otomatik
otomobillerde olduğu gibi biraz daha erken bitecektir.
DCT’ye dönecek olursak, “D”
modunda kullandığınızda alt devirlerde vites değiştiriyor; “S” moduna geçtiğinizde
ise bunu biraz daha yukarıda ama yakın devirlerde yapıyor. Gazınızı sert
kullanırsanız veya hızlıca açarsanız, “Bu sürücü benden performans istiyor”
diye düşünüyor ve vites değiştirme devrini iki katına çıkarıyor. Başta “Japon
yapmış” diye boşuna demedim, makine gerçekten düşünüyor ve ona göre karar
veriyor :)
Gelelim en etkilendiğim yere. Tabi
ki manuel mode ‘ON’. Tamamen manuel moda geçebiliyorsunuz ve bu mod, işi
tamamen size bırakıyor. Yani 1.vitesteyken vites değiştirmezseniz devir
kesiciye giriyor ve vites yükseltmiyor. Tamamen kontrol sizde, ama
yavaşladığınızda unutursanız uygun devirlerde sizin için vitesi
düşürüyor. İşte
en keyifli kısmı burası. Performanslı bir sürüş yapıyorsanız ilk paragrafta da
yazdığım üzere gaz kesmeden vites yükseltebiliyor veya düşürebiliyorsunuz. Bunu
da size manuel bir şanzımanda olduğu gibi yığılmadan yapıyor. Sol
parmaklarınızla + ve – butonlarla yönettiğiniz viteslerin yerine, ayaktaki
vites yerinde yine debriyajsız olarak kumanda edilen bir pedal koysalardı daha
iyi olabilirdi, bu sayede manuel kullanım algısını da bozmamış olurlardı.
Eğitimlerde konuştuğumuz vites
freni vardır ya… Bu motosiklet, vites frenini adeta motor freni gibi
kullandığından dolayı stabilitesini çok iyi koruyabiliyor. Yüksek bir vitesten
aniden çok fazla vites düşürürseniz buna izin vermiyor ama yüksek devirli
olarak düşürmeye devam ediyor. Bunu manuel viteste de yapamazsınız, örneğin
6.vitesten 1.vitese gidemezsiniz, uygun hız ve devri beklemeniz gerekir. DCT
bunu daha stabil ve kayıpsız yapıyor. Manuel vitesli motosiklet kullanıcılarına
biraz anlamsız gelse de debriyaj konusunda sıkıntı yaşayan veya debriyajsız
büyük cc’li bir motosiklet kullanmak isteyen sürücüler için ideal bir
motosiklet olarak tavsiye edebilirim.
Sevgili Erkan, google ile anlaşamadık, aynı yorum birkaç kere çıkmış olabilir ama ben gene yazayım. Eline, bileğine sağlık, çok açıklayıcı bir test yazısı olmuş, zaten ilgimi çeken bir motordu, keyifle okudum. KTM adventure 1190 (R) ve Ducati Multistrada 1200 testlerini de -veya kişisel yorumlarını- bekliyorum.
YanıtlaSil